Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Dünya Kanser Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıda erken tanının önemini vurgulayarak özellikle Antalya’da yaygın olan cilt kanseri konusunda uyarıda bulundu.
Akdeniz
Üniversitesi Hastanesi’nde Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan başkanlığında basın
toplantısı düzenlendi. Toplantıya Rektör Özkan’ın yanı sıra Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Murat Turhan, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Radyasyon
Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, Tıbbi
Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Tatlı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu ve Başhekim Yardımcıları Prof. Dr.
Özge Turhan, Prof. Dr. Nasuh Utku Doğan, Doç. Dr. Aslı Bostancı Toptaş katıldı.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Kanserin
dünyada ikinci ölüm nedeni olduğunu vehasta sayısının hızla arttığını ifade
eden Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Hayat şartlarının
değişmesi, kimyasala daha fazla maruz kalmak, daha stresli bir hayat sebebiyle
maalesef hepimizin ailesinde yakın çevresinde bir kanser hikayesi mevcut. Babamada
kanser tanısı kondu. Çok şanslıydıki erken tanı sayesinde şuan hayatta ve sağlıklı,
güzel bir hayat yaşıyor.” dedi.Kanserden korunmak için önemli bazı faktörler
olduğunu dile getiren Rektör Özkan, “Doğal beslenme, zamanında taze doğal gıda
almak, fastfoodgıdalardan ve sigaradan uzak durma, stresle mücadele edebilmek, uzun
süreli doğru egzersiz yapmak,erken tanı için olağan dışı semptomlar varsa ilgili
doktora başvurmak,belli yaşın üstündeyseniz belli kontrolleri yaptırmak, bunun
dışında da doğru tedavi almak. Doğru tedavi için en iyi merkezlerden bir tanesi
Akdeniz Üniversitesi. Çok iyi bir altyapımız var, çok iyi hekim arkadaşlarımız
var ve en son teknolojik aletlerle veriyoruz. Bu anlamda bizi bilen kalitemize
güvenen çok fazla yurt dışı hastamız var.” şeklinde konuştu.
AKILLI İLAÇLAR UYGUN KULLANILMALI
Rektör
Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Son dönemde tedaviler akıllı ilaçlarla yapılıyor.
Üniversitemizde de akıllı ilaçlarla tedavi var. Ama herkese her akıllı ilaç
olmuyor. Ancak bazı uygunsuz tedaviler verilebiliyor hastalara başka
merkezlerde. Bu konuda uyarmak istiyorum. Üniversitemizde akıllı ilaçla tedavi
çok uygun bir şekilde yapılıyor. Buda bir şans aslında. Uygun hastaya uygun
ilaç verilmezse hasta zaman kaybeder ve zarar vermiş olursunuz. O yüzden hastalarımızı
güvenli merkezlere gitmeleri açısından da uyarmak istiyorum.” dedi.
BİR MİLİMLİK BEN BİLE İNSANIN HAYATINI
KARARTABİLİYOR
Plastik
cerrahi alanında da cilt tümörleriyle uğraştıklarını söyleyen Rektör Özkan,
“Antalya cilt tümörlerinde maalesef çok şanslı bir coğrafya değil. Çünkü 12 ay
boyunca çok ciddi oranda güneşe maruz kalıyoruz. Avusturalya’da bizim gibi cilt
kanseri fazla ama Almanya böyle değil, bu tamamıyla güneş ile alakalı bir
durum. Bu bölgenin özelliği çok fazla cilt kanseri görmemiz. Lütfen uzun süre
kapanmayan yaralarınız ya da karakter değiştiren benleriniz varsa hemen bir
plastik cerraha başvurun. Bu çok kıymetli, bir milimlik ben bile insanın
hayatını karartıp sadece altı ay ömrünüz kalabiliyor. Antalya için cilt
tümörleri bu anlamda önemli.” diye konuştu.
YURTDIŞINDAN ÇOK SAYIDA HASTA ROBOTİK
CERRAHİ İÇİN GELİYOR
Prostat
kanserinde Akdeniz Üniversitesi’nin önemli bir farkı olduğunu söyleyen Rektör
Özkan, “Akdeniz Üniversitesi’nde prostat kanseri ameliyatları robotla
komplikasyonlar çok aza indirilerek yapılabiliyor. Bu ameliyat her yerde yok,
prostat ameliyatları özellikle o yüzden çok büyük bir avantaj bizim için. Yurt
dışından çok sayıda hastamız var prostat ameliyatı için gelen. Uygun hastalara
yapılan robotla prostat ameliyatı kanser hastalarına çok üstün bir tedavi
sunuyor. Hastalarımız çok şanslı bu anlamda da alt yapımız çok kuvvetli.” ifadelerini
kullandı.
COVİD SÜRECİNDE ÇOK İYİ SINAV VERDİK
Covidnedeniyle
kanser teşhisinin nasıl etkilendiği sorusu üzerine Rektör Özkan, “Covid
sürecinden birçok üniversite birçok hastane etkilenmişken kanser tanısı ve
tedavisi anlamında, biz hiç etkilenmediğimizi gördük. Çok şaşırtmıştı ve mutlu
etmişti bizi. Covidsürecinde Akdeniz Üniversitesi çok iyi bir sınav verdi, bu
anlamda bir güven teşkil etmişiz. Verdiğimiz güven vesilesiyle de
hastalarımızın tanısı ve tedavisinde herhangi bir aksaklık olmadı,
sayılarımızda düşmedi.” şeklinde konuştu.
KANSER ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK
4
Şubat Dünya Kanser Gününün en önemli amacının kanser ile ilgili farkındalığı
arttırmak ve bu konudaki erken tanı ve tedavinin önemini vurgulamak olduğunu
söyleyen Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Dünyada 8.8 milyon insanın
kansere bağlı olarak hayatını yitirdiğini ve 10 yıl içinde bu sayının 14
milyona kadar çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi. Kanserin önlenebilir bir
hastalık olduğunun mesajını veren Prof. Dr. Çete, “Tütün mamullerinden uzak
durarak, sağlıklı beslenerek, yaşam koşullarını iyileştirerek kanser
hastalıklarının 3’te birinin önlenebileceğini biliyoruz. Bir diğeride erken
tanının ve tedavinin önemini vurgulamak. Bu konuda çok iyi çalışan bir
hastaneyiz. Bu ekip işi, Akdeniz Üniversitesi bölgenin ve Türkiye’nin en
donanımlı hastanelerinden biri.” dedi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne
onkoloji tedavisine gelen hasta istatistiklerini paylaşan Prof. Dr. Çete “Bizim
verilerimize baktığımızda 2021 yılında Onkoloji
Polikliniğinde yaklaşık 76 bin ayaktan hasta muayenesi, Hematoloji
Polikliniğinde 30 bin hasta muayenesi oldu. Yıllık 100 bini geçiyor. Bu hastalarımıza
günübirlik tedavi dediğimiz kemoterapi ve diğer seanslarla birlikte 23 bin
seans uygulaması oldu. Tüm hastalarımız için canla başla çalışan büyük bir ekip
var.” şeklinde konuştu.
GELİŞMİŞ CİHAZLAR VE TECRÜBELİ BİR EKİP
VAR
Akdeniz
Üniversitesi Hastanesi’nde son derece gelişmiş cihazlara, uzun yılların
tecrübesine sahip bir ekibe sahip olduklarını ifade eden Radyasyon Onkolojisi
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, “Kanserin önlenebilir
bir hastalık olması sebebiyle insanların öncelikle güzel beslenmesini, doğru
nefes almasını, iyi düşünmesini öneriyoruz. Çünkü bunlar yapıldığında
kanserindaha da azalacağını hem çalışmalarla hem de deneyimlerimizle görüyoruz.
Kanseri erken yakalamanın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Çünkü yaptığımız
testlerle erken tanı konulduğunda hastayı yüzde 100 yaşatabiliyoruz.” dedi.
Orta ve ileri aşamalarda hastalar için de Türkiye’nin en iyi radyoterapi
merkezine sahibi olduklarını ifade eden Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin,
“Bir radyoterapistin farklı alternatif tedavileri yapabilme şansı çok büyük bir
mucize aslında. Çok ciddi bir yatırımla elde ettiğimiz cihazlarımız mevcut. Hastalara
en uygun tedaviyi sağlayabiliyoruz.Bu çok büyük bir kazanım.Çok sayıda yerli ve
yabancı hastaya hizmet veriyoruz.” dedi.
DÜNYADA YILLIK 19 MİLYON İNSAN HASTALIK
TANISI ALIYOR
Tıbbi
Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Tatlı,kanser hastalıklarının
ölüm oranları birinci sırada olan kardiyovasküler hastalıklarlayarışır durumda olduğunu
söyledi. Dünyada yıllık 19 milyon insanın hastalık tanısı aldığını ve yıllık 10
milyon hastanın kanser tanısıyla kaybedildiğini söyleyen Doç. Dr. Tatlı, “Kanser
büyük bir halk sağlığı problemi ancak bugünün önemi dolayısıyla ortaya koyulan
farkındalık, bu hastalıktan korkmamamız gerektiğini, nasıl korunacağımızı,
nasıl başaracağımızı, mücadele edeceğimizi öğretiyor. Çünkü bu bilinç ile yüzde
30 ile 50 arasında bu hastalıktan korunabiliyoruz.” dedi.Bu yıl kanserin teması
ile dünyada tüm hastaların kanser tedavisine ulaşmasındaki farkın kapatılması
istendiğini belirten Doç. Dr. Tatlı, “Şuan dünyada 10 milyon ölüm var ancak
bunun yüzde 70’i geri kalmış ülkelerde. Bu yılın nosyonu doğrultusunda hedef
olarak kimsenin ırk, cinsiyet, sosyokültürel, eğitim düzeyi veya yaşadığı yer
önemli değil, insan hakları olarak bu tedaviye ulaşılması ve kanserle
savaşılması. Türkiye’de kanser tarama programları çok iyi. Türkiye’de yıllık
233 bin üzerinde yeni tanımız var. 126 binin üzerinde yıllık ölüm oranı var. En
yüksek ölüm oranı akciğer kanserinde. Akciğer kanseri de en çok sigara ile
ilişkilidir. Sigara, kanserdeki ölüm sebebinin yüzde 50’den fazlasını
oluşturuyor. Bu sebeple kanser hastalığına karşı sigara ve alkol ile mücadele
çok önemli.” dedi. Üniversitelerin bulunduğu bölgelerde çok önemli olduğunu
söyleyen Doç. Dr. Ali Murat Tatlı, “Türkiye’den de dünyadan da gelen hastalara
hitap eden konumdayız. Hocalarımızın yoğun desteği ile her durumda en hızlı
aksiyon alan hastalara en güncel en iyi tedaviyi ulaştırıyoruz.”şeklinde
konuştu.
SEMPTOMLAR ERTELENMEMELİ
Erken
tanının önemini vurgulayan Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Sema Sezgin Göksu, kanserde belirli bir semptom olmadığını organa göre farklılaştığını
ve vücutta bir değişiklik farkedildiğinde hemen uzmana başvurulması gerektiğini
söyledi. Semptomların ertelenmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Göksu, “Meme kanseri
için 40 yaştan itibaren 2 yılda bir momografi öneriyoruz. Çünkü erken tanıda bu
hastaların yüzde 100’ü hayatta kalıyor.Kolon kanseri için 50 yaştan itibaren
her yılda gaytada gizli kan aranması ve
10 yılda bir kolonoskopi takibi, kadın hastalar için 20’li yaştan itibaren rahim
ağzı kanseri için taramalar yapılması, smear testi, ayrıca yoğun sigara öyküsü
olan hastalarda 55 yaş üzerinde düşük doz tomografi ile akciğer kanseri
taraması için öneriyoruz.” dedi. İleri evre hastalarla da doğru tedavi ve ekip
çalışmasıyla hastaların uzun ve konforlu yaşamasının mümkün olduğunu dile
getiren Göksu, “Hastanemizde hem kemoterapilerle hem hedefe yönelik tedavilerle,immunoterapiler
ile hastalarımızın tedavisini en iyi şekilde yapma imkanına sahibiz.” diye
konuştu.
SMEAR TESTİ İLE RAHİM AĞZI KANSERİNDEN
KORUNULABİLİR
Kanser
farkındalığının çok önemli olduğunu ve kadın kanserleri perspektifinde kanserle
ilgili konuşmak istediğini söyleyen Başhekim Yardımcısı ve Kadın Hastalıkları
ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nasuh Utku Doğan, “Biz
Türkiye’ye baktığımız zaman kadın kanserleri açısından en sık görülen tümörler,
yumurtalık tümörleri ve rahim ağzı kanserleri. Özellikle rahim ağzı
kanserlerinin erken teşhis imkanı var. Kansere baktığımız zaman ilk önce
korunma şart, sonrasında erken tanı ve teşhis bizim açımızdan önemli. O
bakımdan rahim ağzı kanserlerinin erken tanısı çok önemli. Sağlık Bakanlığı
KETEM dediğimiz erken tanı merkezlerinde bu teşhisi yapıyor. Özellikle 30-65
yaş arası kadınlarda HPV tarama ve Smear Testi ile erken tanı imkanı mevcut.
Bir kadın hayatı boyunca bir kere smear verdiğinde yüzde elli rahim ağzı kanserinden
korunmuş oluyor. Rahim ağzı kanseri hastalarının çok büyük bir kısmı da
hayatında hiç smear aldırmamış hastalar. Kadınların mutlaka tarama
programlarına katılmasını öneriyoruz.” şeklinde konuştu.
BAŞ, BOYUN KANSERLERİ DÜNYADA OLDUKÇA
SIK GÖRÜLÜYOR
Başhekim
Yardımcısı ve Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Doç.Dr. Aslı Bostancı Toptaş ise “Baş, boyun kanserleri dünyada oldukça sık
görülüyor. Özellikle sigara ve alkol kullanımı ile çok ilişkili. Sadece sigara
ile mücadele bile baş, boyundaki birçok kanserin bile önlenmesine yardımcı
olabilir. Baş, boyun kanserlerinde bir kitle ya da uzun süreli geçmeyen
öksürük, ses kısıklığı, ses değişikliği, uzun süren yutma güçlüğü hastanın bu
konularda uzmanlara başvurması gerekir.” dedi.