Eklemin aşınması ile oluşan kireçlenme hastalığında, protez ameliyatları kurtarıcı olabilir. Özellikle ileri yaşta görülen hastalık nedeniyle günlük hayattan kopan kişiler, protez ameliyatı ile sağlıklı günlerine dönebilir.
Kalça protezi uygulanan hastaların
yüzde 95’inin operasyondan memnun olduğunu kaydeden Türkiye İş Bankası iştiraki
Bayındır İçerenköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Hastalıkları Uzmanı Prof.
Dr. H. Cihangir Yurdoğlu kalça protezi ile ilgili şu bilgileri verdi:
·
Kalça protez ameliyatı, kalçasında kireçlenme
(artroz) hastalığı bulunan ve diğer tedavilerden fayda görmeyen hastalara
uygulanan bir ameliyattır. Hasta olan eklem ameliyatla çıkarılarak, eklem
görevi görecek olan özel protez yerleştirilir. Ameliyat sonrası hasta, bu
protezin üzerine basarak rahatça yürüyebilir ve hayatını devam ettirebilir.
KADINLAR KİREÇLENMEDEN DAHA ÇOK ETKİLENİYOR
·
Kireçlenme, erkeklere göre kadınlarda daha
fazla görülüyor. Erkeklerde hem kas hem de kemik dokusu daha güçlü. Burada
kasın gücü önemli. Ne kadar güçlü olursa bu tip dejeneratif değişiklikler o
kadar az görülüyor. Dolayısıyla kadınlar bu anlamda daha dezavantajlı durumda.
·
Bir de menopozun kireçlenmeyi etkilediği ile
ilgili yanlış bir görüş var. Menopoz sonrası kadınlarda kemik erimesi
görülebiliyor, kireçlenme ile karıştırmamak gerekir. İkisi farklı hastalıklar.
AŞIRI KİLO EKLEMLERİ ZORLUYOR
·
Kemik sağlığını etkileyen en önemli kısım
genetik. Ne yaparsak yapalım bunu değiştiremiyoruz. Bunun yanı sıra başımızdan
geçen irili ufaklı travmalar ve kilo çok önemli. Çoğunlukla bizim hastalarımız
kilolu oluyor. Ne kadar kilo olursa eklemin üzerine o kadar yük biniyor, aşınma
süreçleri hızlı ilerliyor. Kilo kontrolüne önem verilmesi sıkıntıları azaltır.
EN İYİ PROTEZ HASTAYA GÖRE DEĞİŞİR
·
Kalça kireçlenmesinde kullanılan protezin
günümüzde pek çok çeşidi var. Hastanın yaşına, hastalığına ve tıbbi
gerekliliklere göre farklı protezler kullanılabilir. Çimentolu, çimentosuz
dediğimiz protezler gibi protezi kemiğe sabitlediğimiz sistemler. Örneğin, kemik
çimentosu protezin kemiğe tutunmasını sağlıyor. Bunun daha alt modelleri, daha
ileri teknoloji, kullanılan malzeme ve materyalleri de var.
·
Hastaların en merak ettiği soru da en iyi
protezin hangisi olduğudur. Genellikle bu sorunun cevabı o hastaya göre
değişir. Herkese aynı protez uygulanmaz. Genç hastada farklı, 80 yaşındaki bir
hasta için farklı protez kullanılır. İlla en iyisi diye bir şey yok. Hastanın
yaşına, koşullarına, sorununa en uygun olan en iyisidir.
AMELİYAT SONRASIHIZLA GÜNDELİK HAYATA DÖNÜŞ
MÜMKÜN
·
Hastalar ameliyattan sonra ikinci günde
destekle ayağa kalkabilir, yürümeye başlayabilir, ameliyatlı bacağa yük
verebilirler. Yaklaşık 6 hafta içinde günlük hayatlarına geri dönebilirler.
Ağır fiziksel aktiviteler dışında bir kısıtlamada bulunmuyoruz. Uygulanan
protezin bir ömrü var. Herkeste bu ömür aynı değil. Daha dikkatli yaşayan ve
davranan kişilerde protezin ömrü daha uzun oluyor. Gündelik hayatta özel bir
kısıtlama yok ama ağır fiziksel yük gerektiren işleri yapmamasını, ağır
taşımamasını, kilosuna dikkat etmesini öneriyoruz.
·
Protez ameliyatları ile günümüzde yüz
güldürücü sonuçlar elde ediyoruz. Ameliyatı 65 yaş ve üzeri kişilerde
yaptığımızı düşünecek olursak, o yaş grubu için gündelik hayat (sedanter hayat)
rahatlıkla sürdürülebilir.
·
Hastaların yüzde 95’i operasyondan memnun.
Çünkü protez hastaları, öncesinde uzun yıllar ağrı çektikleri için ameliyat
sonrası ayakları üzerine basıp, rahat yürüyebilmeleri onlar için çok önemli.
Artık başka çarenin kalmadığı, deyim yerindeyse bıçağın kemiğe dayandığı
noktada yapıldığı için sonuç yüz güldürüyor.
BAŞKA TEDAVİLERE YANIT VERMEYEN GENÇ
HASTALARDA DA TERCİH EDEBİLİR
·
Sıklıkla ileri yaşta yapılan protez
ameliyatlarında eğer hasta daha gençse yaklaşımımız değişiyor. Hasta şikayetini
tolere edebiliyorsa biraz ertelemekten yanayız. Protezin ömrünü düşünüyoruz.
Ancak başka tedavilerin mümkün olmadığı bazı özel durumlarda, hastayla da
konuşarak, çok daha genç yaşlarda protez ameliyatları yapılabilir.
PROTEZİN UYGUN KULLANIMIÖMRÜNÜ UZATIYOR
·
Kullanılan kalça protezlerinin de belirli bir
ömrü var. Teknoloji çok ilerledi. Modern anlamda kalça ve diz protezleri 70’li
yıllardan itibaren yapılmaya başlandı. Bu demektir ki modern protezlerin en az 40-50
yıllık bir geçmişi var. Her geçen gün yeni şeyler ekleniyor, değişiklikler
yapılıyor. Geçmişe göre tabii ki çok daha ileri durumdayız. Bugün yaptığımız
protez ile 10-20 yıl önce yapılan protezler arasında büyük farklar var. Ancak
yine de bir ömrü var tabii. Kabaca biz buna 25 sene diyoruz. Ama kişiye göre bu
süre daha uzun ya da kısa olabilir. Enfeksiyon ya da ameliyat bölgesinin mikrop
kapması protezin ömrünü kısaltır. Bunun yanı sıra hastanın düşmesi, trafik
kazası gibi travmalar, protezde gevşemeye ve ömrünün kısalmasına neden
olabilir.
PROTEZİ YENİLEMEK MÜMKÜN
·
Hastaya takılan protezlerde hasar olması
durumunda, hasarlı protezi çıkarıp yeni bir protez koymak mümkün. Ama hiç
ameliyat geçirmemiş bir yeri ameliyat etmek ile daha önce ameliyat edilmiş yeri
tekrar ameliyat edip revize etmek hem cerrah açısından hem de hasta açısından
biraz daha zor bir süreç.
ALANINDA UZMAN SAĞLIK MERKEZİNE BAŞVURUN
·
Kalça protezi ameliyatında da her ameliyatta
olduğu gibi bir riski vardır, komplikasyonlar olabilir. Bütün ameliyatlarda
korktuğumuz şey enfeksiyondur. Çok düşük oranlarda, yüzde birden çok daha az
oranlarda olmakla birlikte böyle bir ihtimal protez ameliyatlarında da var.
Kuşkusuz ameliyat öncesinde, sırasında ve sonrasında bunun önlemini alıyoruz.
Bazen özellikle bacak damarlarında pıhtı oluşabilir veya vücutta başka yerlere
pıhtı atabilir.
Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:
Bayındır Sağlık Grubu’nun
temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye
başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası iştiraklerinden olan
grup, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi
başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra,
hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen
temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta
dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu,
Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır
Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp
Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da sayısı 5’e ulaşan Bayındır Diş Klinikleri ve
İzmir’de bulunan Bayındır Alsancak Diş Kliniği’nde de başarıyla uygulayarak,
vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.