Görme engelli kardeşlerimiz, büyüklerimiz, çocuklarımız “farkındalık oluşturmak” üzere bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Öyle bir yerde yürüdüler ki, aslında yürümeye çalıştılar ki. İnsan sirkülasyonunun en fazla olduğu Kazım Özalp’te.
Adı “yaya yolu”. Ama iki tarafta esnaflar, dükkan sahipleri tarafından İŞGAL EDİLMİŞ yaya yolu. Hem de ilgili, sorumlu belediyeden alınan izinle.
Yani, işgale gözyumulmuş.
Hangi maksatla..Hangi amaçla...
Görme engelli kardeşlerimizin, büyüklerimizin elinde, yürümeye çalıştıkları yol kadar anlamlı mesajları içeren döviz ve pankartlar vardı. “Her esnaf baksana. Ne işi var o masanın kaldırımda. Üç-beş metre sonrası sandalye çıkıyor karşımıza.”
Biliyorsunuz Hasan Subaşı döneminde trafikten arındırılan ve yayalaştırılan Kazım Özalp’te şu anda peşpeşe fast foodlar, dönerciler, kafeteryalar açılmaya başladı. Aynen, Atatürk caddesi üzerinde olduğu gibi. Ve insan sirkülasyonunun yoğun olduğu bu yerlerde yayalar daha dar bir alanda yürümek zorunda bırakıldı.
Dedim ya..Hangi akıllının aklıyla...
Amaç ne ?
Ve görme özürlü kardeşlerimiz, büyüklerimiz adeta bir ders veriyor, o masaları oraya koydurtan esnafa, daha doğrusu ilgililere...
Anlarlar mı ?
Anlamazlar...
Anlamak istemezler.
Anlamak işlerine gelmez. Anlamaları halinde o “hatırlıları” oradan kaldırmak zorunda kalırlar.
Sadece masalar olsa...Peşi sıra seyyarlar da diziliyor. Adamını bulana yer gösterilmiş. Benim garibam seyyar satıcı ise köşe-bucak kovalanır, zabıtayla köşe-kapmaca oynar.
Görme engelli kardeşlerimizin bu eylemini yerinde buluyorum, destekliyorum...
Bu konuda Akdeniz Güncel Gazetesi olarak üzerimize düşeni yapmakta, konuyu hep gündemde tutmaya kararlıyız.