Dikkat ettiniz mi, ağlamakla devletten daha çok şeyler koparmaya çalışan turizmciler, “çok kötü bir sezon. Otellerimiz bomboş” diyorlar da, tek başlarına ya da bir araya gelip otellerin dolduracak yabancı turisti getirmek için gayret gösteriyorlar mı ?
İşin kolayını bulmuşlar, ağlıyorlar.
Onların gözyaşlarına kanan devletimizde istediklerini hep veriyor. Onlar istemekten, devlette vermekten geri kalmıyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in gösterdiği gayretin yüzde 1’ini bile göstermiyorlar. Kaldı ki, bana göre Antalya’ya turist getirmek büyükşehirin, büyükşehir belediye başkanının görevi hiç mi hiç değil. Konaklama tesislerinin sahipleri ve yöneticileri yan gelip yatacaklar, arada bir ağlayacaklar...
Hiçbir emek harcamadan her şeyin kendine sunulmasını bekleyen kişi ya da kişiler için söylenen bir söz geldi aklıma .“Armut piş, ağzıma düş.”
Sanki turizmciler için söylenmiş.
Halbuki sadece turizmcinin hali kötü..
Esnaf kan ağlıyor, gün geliyor şiftah bile yapmadan dükkanını kapatanlar var. Çoğu iflasın eşiğinde.
Çiftçi ve besici dersen...
Onca emek, onca masraf...Bir yandan sıcak ya da aşırı soğuk, yani “don”.
İyi verim alırlarsa ancak yaptıkları masraflarını karşılayabiliyorlar. Almazlarsa, cepten...
Arada kazananlar var, çiftçinin sırtından yüklü kazananlar var. O ayrı bir konu.
Yine dikkat ettiniz mi...Esnafta, çiftçi ve besici de turizmciler, otel sahip ve yöneticileri gibi ağlayamıyorlar.
Ağlayamayınca da devletten istediklerini alamıyorlar.