30 Mart yerel seçimlerinden önce Antalya Büyükşehirin hizmet alanı Muratpaşa, Döşemealtı, Konyaaltı ve Kepez ilçelerini kapsıyordu. Seçimlerin ardından Antalya “bütün-şehir” oldu ve büyükşehirin hizmet alanı bir gece de Kaş ilçesinden Gazipaşa’ya, Akseki ilçesinden Alanya’ya, Elmalı’ya kadar genişledi.
Büyükşehir Belediyesi bazı hizmetleri halen “kendi imkanlarımla” yaparım ısrarını sürdürecekse, mesela asfaltlama konusunda 30 Mart yerel seçimlerinden sonra hizmet alanına dahil ettiği ilçelere, eskiden kasaba ve köy olan bugününün mahallelerine bu hizmetin süratli bir şekilde gelmesini beklemek hayal olur. Çünkü, büyükşehirin iş makinaları tüm ilçelere, yukarıda da belirttiğim gibi 30 Mart seçimlerinden önce kasaba ve köy olan bugünün mahallelerine aynı anda olmasa bile makul sürede hizmet vermesi için yeterli değildir.
Bu nedenle büyükşehir belediyesi özellikle asfaltlama çalışmaları konusunda özel sektörden de yardım almalı, bu konudaki hizmetin hızlanmasını özel sektör aracılığıyla sağlamalıdır.
Bu konuda ilçe belediye başkanlarının, Menderes Türel’e baskı yaptıklarını biliyorum. Çünkü, onlara da hizmet alanı içine giren mahallelerdeki vatandaş baskı yapıyor ve “Yolumuzu açamayacaktınız, asfaltımızı yapmayacaktınız, neden o zaman bizim kasaba ya da köy statümüzü kaldırdınız” diyerek haklı tepki gösteriyorlar.
Yukarıda da belirttiğim gibi bu konuda vatandaşın ilçe belediye başkanlarına, ilçe belediye başkanlarının ise Menderes Türel’e baskı yaptıklarını ve Türel’in de yaşanan bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için asfaltlama konusunda özel sektörü devreye sokmayı düşündüğünü söyleyebilirim.
Tek bir engel var, o da kim mi ?